Kolonyanın Doğum Yeri Köln
Köln (eski adıyla Colonia), Almanya’nın dördüncü, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin en büyük şehri.. Festivalleri, karnavalları, kiliseleri, müzeleri ve fuarları ile yıl içinde çok sayıda turist ağırlayan Köln, seyahat eden herkesin kendinden bir şey bulabileceği çok yönlü bir şehir.
Aslında şehrin geçmişi M.Ö. 50 yılına dayanıyor. Dönemin Roma İmparatoru Claudius Köln’ü Cermen Kabileleri’nin saldırılarından korumak için kuruyor. İlerleyen yıllarda birçok savaş gören, birçok yıkım alan ve önemli Avrupa için merkezlerden biri olan Köln aynı zamanda kolonyanın da başkenti. Şehrin en tanınmış ürünü Eau de Cologne yani ‘Köln Suyu’ yani diğer bir deyişle kolonya.
Köln, tam bir sanat ve festivaller şehri. Roma döneminde Dionysos ve Satürn için düzenlenen şenliklerle temeli atılan Köln Karnavalı oldukça kalabalık oluyor. Yazın gerçekleşen Reggae festivali ve sonbahardaki “Uzun Geceler” etkinliği de büyük ilgi görüyor. Kozmopolit bir yapıya sahip olan bu renkli kenti sizin için hazırladığımız Köln gezi rehberi ile keşfedebilirsiniz.
Köln Gezilecek Yerler Listesi
Köln Katedrali
Söz konusu bir Köln gezi rehberi ise listenin başında Almanya’nın ikinci, dünyanın ise üçüncü büyük katedralini koymamız gerekir. İnşaatına 1248 yılında başlanan Köln Katedrali yani Kölner Dom, ancak 1880 yılında ziyarete açılabilmiş. Dışarıdan baktığınızda tüm ihtişamıyla göz kamaştıran katedral, 7 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. 157 metre yüksekliğe sahip katedralin dışından fotoğraf çekerken katedrali kadrajın tamamına alabilmek neredeyse imkansız. Burada tam boy bir fotoğraf çekebilmek için katedralin önünden uzanan merdivenlerden aşağı inmeyi deneyebilirsiniz ya da kendinizi katedralin içine atabilirsiniz. Emin olun, içi de dışı kadar ihtişamlı! Bu arada katedralin kulesine çıkıp Köln’e yukarıdan bakmak isteyebilirsiniz. Ancak bunun için bilet almanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca katedralin hazine dairesini ve mezar odasını da gezmeniz mümkün.
Bu arada katedralin dışının siyah olmasının nedeni ise asit yağmurları.. İkinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen asit yağmurları katedralde geçmeyecek izler bırakmış.
Hohenzollern Köprüsü
Bu köprünün bir benzerinin Paris’te de görmek mümkün. Tıpkı Paris’teki Pont des Arts gibi Hohenzollern Köprüsü de kilitleriyle meşhur. Köprünün bir başka özelliği de Ren Nehri üzerinde inşa edilen sekiz köprünün ilki olması. Tabii ki bu köprü de İkinci Dünya Savaşı’ndan nasibini almış ve savaşın ardından yenilenmiş. Yapıldığı yıllarda demiryolu ve karayolu ulaşımı için kullanılan köprüde şimdi yalnızca yaya geçidi ve demiryolu köprüsü bulunuyor. Yoğun trafik akışı nedeni ile kapasiteyi karşılayamayan Dom Köprüsü yerine inşa edilmiş olan Hohenzollern Köprüsü, büyük Avrupa kentlerini Köln merkez istasyonuna bağlıyor. Köln Katedrali’nin hemen karşısında yer alan yaklaşık 410 metre uzunluğundaki köprüye giderken yanınızda bir kilit götürmeyi unutmayın. Ne de olsa adettendir!
Eski Şehir Meydanı
Şehirde düzenlenen karnavalların adresi burası. Roma döneminde çoğunlukla pazar yeri olarak kullanılan meydan şimdi ise kafelerle dolu ve turizmin önemli merkezlerinden biri. Yıl içinde binlerce turistin gelip geçtiği meydan Köln gezi rehberi içinde görmeniz gereken önemli noktaların başında geliyor. Diğer tüm Avrupa şehirlerinde olduğu gibi Köln’de de Eski Şehir oldukça önemli bir konumda. Ren Nehri boyunca yürüyerek şehri yakından tanıyabilirsiniz. Yol boyunca size birçok antik kalıntının, çeşmenin ve anıtın eşlik edeceğini unutmayın. Bu yüzden fotoğraf makinanızı hiç kapatmamak iyi bir tercih olabilir.
Büyük Saint Martin Kilisesi
600 yıldan daha uzun bir sürede tamamlanamayan Köln Katedrali öncesinde şehrin en heybetli yapısı Büyük Saint Martin Kilisesi imiş. Heybetli kulesi ile ‘buradayım’ diyen kilise de İkinci Dünya Savaşı gazilerinden. Şehrin cazibe merkezlerinden biri olan Büyük Saint Martin Kilisesi ilk olarak Romanesk tarzında inşa edilmiş ancak ilerleyen yıllarda yapılan onarım çalışmaları ile farklı tasarım özellikleri kazanmış.1985 yılında son haline kavuşan kilisenin hemen yanındaki Fischmarkt meydanında bulunan renkli renkli evlerin önünde de bir fotoğraf çektirmeden oradan ayrılmayın.
Roma-Germen Müzesi
Arkeolojik eserlerin bulunduğu müze, Köln Katedrali’ne oldukça yakın bir mesafede konumlanıyor. 1974’ten beri ziyaretçilerini kabul eden müzede Roma yerleşimine ait eserlere yakından bakabilirsiniz. Müzede; Germen döneminden kalan anıt ve mücevherler, Roma döneminden kalan cam ve seramikler sergileniyor. Birinci yüzyıldan kalma bir mezar anıtın yer aldığı müzede ayrıca ikinci yüzyıldan kalma Dionyos Mozaikleri de dikkat çekiyor. Müzede görecekleriniz bunlarla sınırlı değil. Tüm bunlara ek olarak Köln Başpiskoposluğu’nun eserlerinden ve antikalarından oluşan koleksiyonu da müzenin önemli detayları arasında sayabiliriz. Bu arada müzenin pazartesi günleri kapalı olduğunu unutmayın!
Farina Parfüm Müzesi
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi kolonyanın anavatanı Köln. Hal böyle olunca şehirde bi parfüm müzesi olması da pek şaşırtıcı değil. Müzede yalnızca parfüm üretimi yapılan odalar bulunmuyor. Geziniz boyunca birçok sanat eserini, tarihi resimleri ve mobilyaları da yakından inceleyebilirsiniz. Bu yüzden Köln gezi rehberi içinde Farina Parfüm Müzesi’nin yer almaması düşünülemez bile.
Çikolata Müzesi
Çikolatanın üretimine dair bir yolculuğa çıkmak isterseniz, bu müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Harika bir manzaraya sahip olan müzede hediyelik birkaç eşya almayı da ihmal etmeyin.
Köln Flora ve Botanik Bahçesi
İçinde yaklaşık on bin adet bitki çeşidinin bulunduğu botanik bahçeyi kısa bir süre nefes almak için ziyaret edebilirsiniz. Özellikle doğayı seven bir gezginseniz bu bahçede çok uzun süre vakit geçirmek isteyebilirsiniz. Zarif tasarımı ile ziyaretçilerini cezbetmeyi başaran bahçe, yaşlı ağaçların gölgesinde dinlenmek ve gölette ördek beslemek için oldukça ideal.
Wallraf-Richartz Müzesi
Şehrin en büyük müzelerinden biri olan Wallraf-Richartz Müzesi de görülmeye değer. Müzede barok, empresyonist, rönesans ve gotik akımlarına ait eserler bulunuyor. Hayatını kaybettikten sonra sahip olduğu tüm koleksiyonu kentin belediyesine bırakan Wallraf’ın koleksiyonunu sergileyecek bir müze uzunca bir süre bulunamamış. 1854 yılında Richartz’ın bağış yapması ile müze 1861 yılında ziyarete açılabilmiş. Ancak İkinci Dünya Savaşı bu müzeyi de vurmuş. Müzede Rembrandt’tan Manet’e kadar birçok Avrupalı ressamın eserini görmek mümkün. Müzeye daha çok Köln okulu çalışmalarının hakim olduğunu söyleyebiliriz.
Ludwig Müzesi
1976 yılında kurulan müze sizi sanatla bir araya getiren etkileyici Köln müzelerinden biri. İçeride çok geniş bir Picasso koleksiyonunu görebileceğiniz müzeye giriş ise ücretli. Birbirinden etkileyici eserleri görebilmenin kişi başı bedeli 11 Euro. Wallraf-Richartz Müzesi ile aynı yerde bulunan Ludwig Müzesi’nde modern ve çağdaş eserleri görmek mümkün. Wallraf-Richartz Müzesi’nde daha önce de bahsettiğimiz gibi Köln okulu çalışmaları ağırlıkta.
Hohe Caddesi
Eski Şehir içinde yer alan cadde, kentin hem en eski hem de en işlek caddesi. Özellikle alışveriş mağazalarının çokça bulunduğu caddede Romalılardan kalma mimarı tarzları görmek mümkün. Öğlen yemeğinizi bu caddeye bakarak yiyebilir ya da caddeye karşı sıcak bir kahve yudumlayabilirsiniz. Burada birçok kafe ve restoran alternatifi sizi bekliyor.
Schildergasse
Caddelerden bahsederken Schildergasse’ı atlamak olmaz. Şehrin en eski ikinci caddesi olan Schildergasse özellikle gün içinde oldukça hareketli. Alışverişin yanında kısa süreli molalar vererek de caddede keyifli vakit geçirebilirsiniz. Özellikle havanın sıcak olduğu zamanlarda lokallerin de etrafta fazlaca olduğunu göreceksiniz.
Köln Hayvanat Bahçesi
20 hektarlık bir alana kurulu olan hayvanat bahçesinin tarihi 1860 yılına dayanıyor. Günümüzün en modern hayvanat bahçelerinden biri olan tesiste; primat evi, akvaryum ve yağmur ormanı da görmek mümkün. Tesiste 500’den fazla türü ziyaret edebilirsiniz.
Köln Merkez Camii
Osmanlı mimarisinden esinlenerek inşa edilen caminin temelleri 2009 yılında atılmış. Gelmişken kiliselerin yanında bir de cami görelim derseniz Köln Merkez Camii 17 bin metrekarelik alanda sizi bekliyor.
Köln Teleferiği
Yılın sadece nisan ve ekim ayları arasında çalışan teleferik Ren Nehri’nin üzerinde seyahat etmenizi sağlıyor. Şehrin birçok özel noktasına yukarıdan bakabileceğiniz Köln Teleferiği size seyir keyfi yüksek bir yolculuk sunuyor. Etrafı dikkatlice seyrettiğinizde Köln Katedrali’nin ve Eski Şehir’in sizi selamladığınız görebilirsiniz. Teleferik ile birlikte 935 metre yüksekliğe çıktığınızı da unutmayın.
Eski Belediye Binası
Birçok Avrupa şehri gibi Köln’ün belediye binası da oldukça ihtişamlı bir yapıya sahip. Gotik tarzı bir kuleye sahip olan binada 130’dan fazla taş heykel kullanılmış. İkinci Dünya Savaşı’ndan yıkımla çıkan bina daha sonraki yıllarda yeniden inşa edilmiş. Orta Çağ’daki yönetici sınıfının merkezi olan bina, 900 yıllık köklü bir geçmişe sahip.
Louis Müzesi
Alman sanatını yakından tanımak için ideal bir müze olan Louis Müzesi, hemen Köln Katedrali’nin arkasında yer alıyor. Müzede, farklı yüzyıllardan eserler sergileniyor. Ayrıca Picasso, Andy Warhol, Roy Fox Lichtenstein ve Jasper Johns gibi sanatçıların eserlerini de müzede görmek mümkün.
Köln Merkez Tren İstasyonu
Günlük 300 bin yolcunun ziyaret ettiği tren istasyonu gösterişli yapısıyla Köln gezi rehberi sıralamasında olmayı sonuna kadar hak ediyor. 11 hat ile şehri Avrupa’ya ve diğer Almanya şehirlerine bağlayan istasyonun ihtişamına kapılmanız muhtemel.
St. Pantaleon Kilisesi
Eski bir Roma yerleşim yeri olan bölge daha sonrasında kilise olarak inşa edilmiş. Kilisede Aziz Alban’ın emanetleri bulunuyor. Ayrıca Romanesk mimarisi ile yapılan kilisede Otto II’nin karısı İmparatoriçe Theophano’nun türbesi de yer alıyor.
El-De Haus Nasyonal Sosyalizm Dokümantasyon Merkezi
Köln’ün siyasi tarihine yolculuk yapmak için El-De Haus – Nasyonal Sosyalizm Dokümantasyon Merkezi’ni ziyaret etmek gerekiyor. 1979 yılında müze haline getirilen El-De Haus, 1934-1945 yılları arasında işkence merkezi olarak kullanılıyormuş. Müzeyi gezerken işkence yapılan hücreleri ve tutuklular tarafından yazılan duvar yazılarını görmeniz mümkün. Nazi döneminde yaşananları merak ediyorsanız bu sergi oldukça ilginizi çekecek detayları içinde barındırıyor diyebiliriz.
Schnütgen Müzesi
Köln gezi rehberi içinde sırada şehrin en fazla ziyaret edilen müzelerinden biri olan Schnütgen Müzesi var. Orta Çağ Hristiyan sanatına dair görsellerin bulunduğu sergide kendinizi orta çağın ritmine kaptırmanız mümkün. Schnütgen’in sahip olduğu koleksiyonun yalnızca yüzde 10’unu ziyarete açtığını da hatırlatalım.
Vinç Evler
Bir Köln gezi rehberi içinde şehrin tarihi tarafının yanında modern yüzüne de yakından bakmak isteyebilirsiniz. Zamanında liman olarak kullanılan bölge daha sonrasında eğlence tesisi haline getirilmiş. Evlerin ve ofislerin yer aldığı bölgede modellenmiş üç liman vinci bulunuyor. Köprü inşa teknolojisinin kullanıldığı binaların oldukça dikkat çekici tasarıma sahip olduğunu söylemeliyiz.
Köln Kulesi
Aslında bir ofis gökdeleni olan bina yaklaşık 150 metre uzunluğa sahip. Birçok organizasyona ev sahipliği yapan kulede halka açık gözlem terası da bulunuyor. Bu terasa çıkıp kulenin otuzuncu katından Köln manzarasını izleyebilirsiniz. Üstelik kulede restoran da mevcut. Eğer karnınız acıktı ise burası mola vermek için doğru bir yer olabilir.
Kutsal Havariler Bazilikası
Köln gezi rehberi içinde ziyaret etmeniz gereken bir başka nokta ise Kutsal Havariler Bazilikası. Şehrin bir başka katolik kilisesi olan Kutsal Havariler Bazilikası sahip olduğu üç kule ile dikkat çekiyor. İlk olarak 9’uncu yüzyılda inşa edilen kilise yıllar içinde, özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda, önemli hasarlar almış. Kilisenin en son halini alması 1957 yılını bulmuş. Bu arada, kilisenin sahip olduğu kulelerden en yükseğinin 67 metre uzunluğunda olduğunu hatırlatalım.
Köln’e Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Köln’e yılın hemen hemen her günü direkt uçuş bulmak mümkün. Türk Hava Yolları ve Pegasus Hava Yolları şehre doğrudan giden havayolu şirketleri arasında yer alıyor. İstanbul’dan kalkan tarifeli bir uçak ile yaklaşık 3 saat 25 dakika sonunda Köln Bonn Havalimanı ulaşmış oluyorsunuz. Sonrasında ise şehri keşfetmek tamamen size kalmış. Kısa sürede havalimanından şehir merkezine ulaşabilir ve Köln’ün etkileyici cazibesine kendinizi kaptırabilirsiniz.
Köln Karnavalı İçin Kasım Ayında Orada Olmalısınız!
Her yılın 11’inci ayında, 11’inci günü, saat 11.11’de başlayan ve günlerce süren karnaval, Köln’e kasım ayında turist akını yaşatıyor. Eğer seyahatinizde unutulmaz bir karnavala da eşlik etmek isterseniz, planınızı bu karnavalı kapsayacak şekilde yapmalısınız. Karnavaldan kendinize bir hediyelik eşya almayı ihmal etmeyin. Köln gezi rehberi içindeki noktaları bu dönemde de keyif bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.
Köln Konaklama
Köln’de konaklama yapacağınız oteli seçerken otelin bulunduğu lokasyona önem vermek işinizi kolaylaştırır. Şehirde gezilecek çok fazla yer olduğunu unutmayın. Bu yüzden tarihi lokasyonlara yakın bölgelerde bir otelde kalmak size hem zaman hem de ulaşım avantajı sağlayacaktır. Konaklama için Deutz, Altstadt ve Neustadt Nord bölgelerindeki otellere bakabilirsiniz. Köln kozmopolit bir yapıya sahip olduğu için şehirde çok fazla yabancı yaşıyor. Bu yüzden tercih ettiğiniz otelin ve otel bölgesinin yeterli güvenlikte olduğundan emin olmalısınız. Konaklama seçerken bir diğer kriteriniz de toplu taşıma araçlarına olan mesafe olabilir. Köln gezi rehberi içindeki noktalara kolayca ulaşabilmek önemli. Son olarak, konaklama tamamen bütçe ile doğru orantılı bir detay olduğu için kendinize farklı kriterler de belirlemeyi ihmal etmeyin.