Atatürk Arboretumu : İstanbul’un Gizli Vahası
Bilimsel araştırma ve gözlemler için oluşturulmuş ağaç koleksiyonlarını içeren Arboretum özellikle sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde büyüleyicidir! Doğayı ve yeşili seven birisi iseniz Atatürk Arboretumu‘na muhakkak ziyaret etmelisiniz.. Sarıyer’in Bahçeköy semtinde Belgrad Ormanı’nın yakınlarında yer alır.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından inşasına 1949 yılında başlanan arboretum, 1961 yılına kadar süren aralıksız çalışmalarla hazır hale getirilmiştir. 1981 yılında, Atatürk’ün 100. doğum yılı olması sebebiyle adı “Atatürk Arboretumu” olarak değiştirilen açık hava müzesi, endemik bitki türleri, nesli tehlike altında bulunan ağaç türleri ve yurt dışından getirilerek üretilen farklı iklimlere ait bitki ve ağaç türlerinden oluşuyor.
296 hektarlık bir alan üzerinde oluşturulmuş olan Atatürk Arboretumu, Osmanlı döneminden kalan Kirazlıbent ve 1916 yılında oluşturulan Türkiye’nin ilk fidanlığını içinde barındırmaktadır. Ayrıca üç tane de yapay göle sahiptir. Atatürk Arboretumu, bildiğimiz parklardan, yeşillik alanlardan farklı. Piknik yapamaz, küçük ulaşım araçlarıyla etrafı gezemez ya da ‘yoruldum şurada oturayım’ diyemezsiniz. Bu park aslında bir müze olduğu için koruma amaçlı çeşitli sınırlandırmalar ve uygulamalar var. Dolayısı ile bir örtü serip kitap okumak, ya da bisiklete binmek gibi bir niyetle gitmeyin, izin verilmiyor.
Bitki ve ağaç türleri
1500’ü aşkın bitki türüne sahip olan Atatürk Arboretumu’nda görebileceğiniz bitkiler arasında öne çıkanlar;
Anadolu Karaçamı, Adaçayı Yapraklı Laden, Tibet Dağ Muşmulası, Mamut Ağacı, Parçalı Yapraklı Leylak, Amerikan Lale Ağacı, Kokulu Servi, Makedonya Meşesi, Kırmızı Çiçekli Atkestanesi, Söğüt Yapraklı Dağ Muşmulası, Japon Tesbih Çalısı…vs.
Ziyaret Saatleri
Pazartesi Hariç 8:30 – 17:00 Saatleri Arasındadır.
Arboretum ne demek?
Ağaçların ve odunsu bitkilerin yetiştirilmesini amaçlayan bu botanik bahçeler için ‘çeşitli canlı ağaç türlerinin barındığı bir müze‘ diyebiliriz. Kelime kökeni Latince olan Arboretum, “ağaç” anlamına gelen arbor sözcüğü ile “belli bitkilerin yetiştirildiği alan” anlamındaki “-etum” son ekinin birleşmesinden doğmuştur.