Masalsı Bir Şehir : Brugge
Dört bir yanı kanallar, yel değirmenleri ve çikolata dükkanlarıyla sarılmış olan Brugge, adeta bir masal şehri. İsminin eski Felemenkçe’de “köprü” anlamındaki “brugga” kelimesinden geldiği düşünülen Brugge’a ilk olarak milattan önce birinci yüzyılda Romalıların ayak bastığı söyleniyor. Orta Çağ mimarisi şehrin her yerine işlemiş. Sokaklarında gezerken kendinizi Ortaçağ’da hissedeceğiniz mimariye sahip Brugge’da birçok müze ve kilise bulunuyor.
Tüm şehir UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Bu sayede de dokusunu koruyabilmiş. Şehirde metro hattı yok, ancak yokuşsuz dümdüz yolları olduğu için halk genelde bisiklet kullanmayı tercih ediyor.
Hem estetik olarak çok güzel yerler görmek hem de en güzel çikolataları tatmak isterseniz, Brugge’e (“Bruj” ya da “Brüj” olarak okunur) doğru yola çıkmanın vakti gelmiş demektir.
Brugge (Bruges) gezilecek yerler
Belçika’nın Flaman bölgesinin en büyük şehri ve başkenti olan Bruges’in tarihi şehir merkezi UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor.
Burg Meydanı
Şehrin 2 ana meydanından birisi olan Burg Meydanı tarihi eserleri, restoranları ve müzisyenlerin gösterileri ile çok şenlikli bir yer. Bu meydan aynı zamanda şehrin yönetim merkezi.
Markt meydanındaki mahkeme binasının yanındaki Breidel Sokağı’ndan Burg Meydanı’na çıkabilirsiniz. Bu meydan daha çok şehrin yönetim merkezi olarak biliniyormuş; eskiden bu meydanın çevresini Viking ve Norman saldırıları sebebiyle surlarla çevirmişler.
Meydanda Stadhuis (Belediye Sarayı), Brugse Vrije (Brugge Müzesi), Bishop’s Palace(Piskoposun Sarayı) ve Heiligbloed basiliek (Kutsal Kan Bazilikası) yer alıyor.
Belfort (Brugge Çan Kulesi)
Yapımı 1240 yılında tamamlanan Belfort (Brugge Çan Kulesi) şehrin simgelerinden. Kuledeki belediye arşiv hazinesi maalesef yangınlar sebebiyle tahrip olmuş.
Markt Meydanı
Markt Meydanı 10. yüzyıldan beri şehrin politik, ekonomik ve sosyal hayatının merkezini oluşturuyor. 1200’lü yıllarda meydanda ilk fuar düzenlendikten sonra burası uluslararası bir ün kazanmış. Meydanın ortasında yer alan mermer ve bronz heykel, 1302 yılında Fransızlara karşı yapılan isyana önderlik eden Jan Breidel ve Pieter de Coninck’e ait.
Heiling Bloedbasiliek (Holly Blood – Kutsal Kan Bazilikası)
Heiling Bloedbasiliek (Holly Blood – Kutsal Kan Bazilikası) 12. yüzyılda yapılmış ve farklı yüzyıllarda yenilenmiş bir bazilika. 1150 yılında 2. Haçlı seferi sırasında bir Flaman Şövalye tarafından küçük bir şişe içinde getirilen, Hz. İsa’ya ait olduğuna inanılan ve Papa tarafından onaylanan bir damla kutsal kan ile tanınıyor. Bazilika bu nedenle Hristiyanlar tarafından haç merkezi olarak görülüyor. Kutsal kan damlasının bulunduğu şişe, içine konulduğu özel kutu ile birlikte her yıl İsa’nın Göğe Çıkış Günü Kutlamaları’nda şehir sokaklarında dolaştırılıyor.
Eski St John Hastanesi
Avrupa’nın en eski hastanelerinden birisi olan Sint Janshospitaal 12. yüzyılda yapılmış ve 1977 yılına kadar kullanılmış. Hastane kompleksinin binalarından biri Memling Müzesi olarak düzenlenmiş.
Minnewater (Aşk Gölü)
Minnewaterpark ve yakındaki Aşk Gölü (Minnewater), Bruges şehrinde bir vaha gibidir. Alan olarak çok büyük olmasa da, ister banklardan birinde oturmak, ister sadece parkta gezinmek, isterse Aşıklar Köprüsü’ne yaslanıp yansımaları hayranlıkla izlemek, ister çimenlere uzanıp kuğuları seyretmek.. Sevgilinizle veya yalnız burada romantik takılabilirsiniz. 😉
Beguinage (Begijnhof – Beginaj)
Beguinage (Begijnhof – Beginaj) geçmişte tanrıya hizmet eden, rahibeler gibi giyinen ve yaşayan, ancak onlar gibi yemin etmeyen kadınlardan oluşan dini kadın hareketi üyelerinin yaşam alanlarına verilen isimdir. Beguine Hareketi 1170-1180 yılları arasında Hollanda’da başlamış, Fransa, Belçika, Almanya gibi bazı ülkelerde yayılmış. Bu hareketin üyeleri olan kadınlar (Beguines), bir meydan çevresine sıralanmış, etrafı duvarlarla çevrili, küçük, basit evlerde bir arada yaşamışlar ve kendilerini sosyal işlere adamışlar. Brugge şehrindeki Begijnhof, 1245 yılında Flanders Kontesi tarafından kurulmuş, 20. yüzyıla kadar çaresiz durumdaki kadınlar için kullanılmış. Büyük bir alanı kaplayan Begijnhof içinde ağaçlık çok geniş bir meydan, bu meydanın çevresine yan yana sıralanmış bir veya birkaç katlı, beyaz boyalı, 17. yüzyıl evleri ve küçük bir kilise var.
The Church of Our Lady (Brüj’lü Madonna – Meryem Kilisesi)
Gotik kilise The Church of Our Lady (Brüj’lü Madonna – Meryem Kilisesi) içindeki Michelangelo imzalı mermer Meryem Ana ve İsa Heykeli ile tanınıyor. Kilisenin inşasına 1220 yılında başlanmış ve yapımı 200 yıl sürmüş. Kilisenin içinde ayrıca Pieter Pourbus’a ait Last Supper tablosu ve 2 soyluya ait mezar var.
Kanal Turu
Brugge kanallarla çevrili bir şehir olduğu için kanal turu yapmak da şehri keşfetmek için ideal bir opsiyon oluyor. Kanal turu ile Church of Our Lady ve Sint Janshospitaal gibi şehrin tarihi yerlerinden geçerek keyifli bir tur geçirebilir ve kameralarınızın hafıza kartlarını rahatlıkla doldurabilirsiniz.
Brugge’dan ne alınır?
Tüm Belçika’nın bir diğer olmazsa olmazı: Çikolata! Şehrin dört bir yanında hazırından “sanatlısına” çeşit çeşit çikolata yapılıyor ve satılıyor..
Brugge dantel işçiliği ile de tanınıyor. Genellikle yaşlı kadınlar dükkanlarının içinde veya kapısında önceden çizilmiş bir desen üzerine yerleştirilen iğneler yardımıyla en az 15 makara ipliği sağdan sola bu iğnelerin etrafında geçirerek büyük bir emekle dantel işliyorlar. Buraya gelmişken dantelden yapılmış örtüler, tablolar, cam süsleri veya kitap ayraçlarından satın alabilirsiniz.
Frambuaz, kiraz, vişne… Belçika’nın çok meşhur “kırmızı biraları” denemeye değer.
Brugge’a Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Brugge’a aktarmasız uçuş ne yazık ki yok. Fakat ona en yakın şehir olan Brüksel’e uçarak oradan tren/otobüs veya araç kiralayarak Brugge’a ulaşabilirsiniz.