Avrupai Şehirde Tarih..
Türkiye’de bir çok ilke imza atmış bir kent olan Eskişehir’in tertemiz caddelerini, uygar yaşantılarını ve şehir imarını görünce şaşıracaksınız. Eski ile yeniyi harmanlamış, geçmişini unutmamış ve onu geleceğe taşımış; Türkiye’nin en modern kentlerinden birisidir Eskişehir..
Hititler Dönemi’nden beri önemli bir yerleşim yeri olan Eskişehir ve çevresi, Hititlerin ardından Frigyalıların ve Lidyalıların egemenliğine girdi. Büyük İskender’in liderliğinde Makedonya topraklarına katılan Eskişehir, Helenistik Dönem’in ardından Roma İmparatorluğu’nun önemli bir şehri olarak varlığını sürdürdü.
Anadolu’da Türk hakimiyetinin başlamasıyla Büyük Selçuklu ve ardından Germiyanoğlu Beyliği topraklarına katılan Eskişehir, Osmanlı Devleti’nin bir imparatorluğa dönüşmesinde birçok ilkin yaşandığı şehirlerden biriydi.
Cumhuriyet’in kuruluşuna giden yolda Kurtuluş Mücadelesi’nin en önemli duraklarından 1. İnönü ve 2. İnönü Meydan Muharebeleri’ne, Eskişehir-Kütahya Savaşları’na ve nihayet Büyük Taarruz’a tanıklık etti. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1925’te il olan Eskişehir 14 ilçeden oluşuyor.
Odunpazarı Evleri
Birbirine yapışık cumbalı evlerin olduğu daracık sokaklar… Odunpazarı Belediyesi’nin Odunpazarı Evleri’ni Yaşatma Projesi bu tarihi ve kültürel mirasın dünyaya tanıtılması açısından önemli bir girişim. Odunpazarı evleri dünyaca tanınan bir üne sahip. Bu proje kapsamında öncelikle geleneksel Odunpazarı evlerinin yoğun olarak bulunduğu 30 sokakta 300 ev, 3 Camii, 1 Külliye, 2 Kervansaray, 15 Çeşme, 1 Han’in restorasyonu ve aslına uygun yapımı gerçekleştirilmiş ve böylelikle Odunpazarı evleri tüm ihtişamı ile gün ışığına çıkmasına katkı sağlanmıştır.
Osmanlı Evi
Odunpazarı Dede Mahallesi’nde bulunan yapı 19. yüzyıla ait ahşap sivil mimarinin tipik bir örneğidir. Birinci dönem milletvekillerinden Halil İbrahim Efendi (Sipahioğlu)’ye ait olan ve “Yeşil Efendi Evi” adıyla tanınan ev, Atatürk’ün burada misafir edilmiş olmasından dolayı da ayrı bir önem taşımaktadır. Evin selamlık bölümü, yapılan restorasyon ve düzenlemelerden sonra 1984 yılında ziyarete açılmıştır. Bağdadi tarzda inşa edilen ev, bodrum ve zemin üzerinde yükselen üst kattan ibarettir. Tavan, kapılar ve duvarlardaki ahşap işçiliği görülmeye değer. Cumbalı ve ocaklı olan baş oda süslemeleri diğer mekanlardan daha zengindir. Odunpazarı Belediyesi tarafından 2006’da restore edilen Osmanlı Evi’nde birçok etnografik ürün görülebilir. Restoranı da yemek ya da kahve için iyi bir adrestir.
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi
Odunpazarı ilçesi Merkez sınırları içerisinde yer alan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi 2007 yılında Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubu’nun işbirliği ile kurulmuştur. Türkiye’nin ilk cam müzesi olan müzede yerli ve yabancı bir çok sanatçının eserleri sergilenmektedir.
Müze ziyaret saatleri saatleri pazartesi hariç 10:00-17:00 arasındadır. Müze giriş ücretleri ise; yetişkinler için 10 TL, indirimli 5 TL ‘dir.
Kurşunlu Camii ve Külliyesi
Kurşunlu Camii ve Külliyesi Odunpazarı bölgesindedir. Bölgenin en mühim dini yapılarından biri olan cami, Vezir Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1525 yılında yapımına başlanan Kurşunlu Camii ve Külliyesi, 16. Yüzyıl Osmanlı döneminin eseridir. Kurşunlu Külliyesi’nin mimarı muhtemelen, Mimar Sinan’dan önce mimarbaşı olan, Acem Ali’dir. Gerçek adı Alaeddin Ali Bey olan Acem Ali (Acem Alisi ya da Esir Ali diye de bilinir) klasik Osmanlı mimarlığında adı bilinen ilk mimarbaşıdır.
İçerisinde de; Lületaşı Müzesi, El Sanatları Çarşısı, Osman Yaşar Tanaçan Fotoğraf Müzesi ve Sıcak Cam Üfleme Atölyesi gibi önemli yerler mevcuttur. Caminin kubbesi kurşunla kaplı olduğundan Kurşunlu Camii adını almıştır. Bir başka söylentiye göre ise savaşta aldığı kurşun izleri nedeni ile bu isimi almıştır..
Eskişehir Lületaşı Müzesi
Kurşunlu Camii ve Külliyesi’nin içinde yer alan Lületaşı Müzesi, şehrin en küçük ama en önemli müzelerindendir.
Dünyanın ilk lületaşı konseptli müzesi olan Lületaşı Müzesi; Odunpazarı Belediyesi tarafından 2008 yılı itibariyle hizmete başladı. Adı “müze” olarak geçse de, aslında bir sergiden hiçbir farkı yoktur.
Kurtuluş Müzesi
Kurtuluş Müzesi, 29 Ekim 2016 tarihinden beri ziyarete açıktır. İnönü Savaşları sırasında Batı Cephesi Komutanı olan İsmet Paşa’nın, Mestanoğlu Halil Konağı’nda konaklamış olması, bu yapının “Kurtuluş Müzesi” olarak tasarlanmasında etkin olmuştur.
Müzenin alt katı, tamamen çocuklar için dizayn edilidir. Bu katta; Kurtuluş Mücadelesi ve Lozan Barış Konferansı ile ilgili çeşitli çizgi filmler dokunmatik kiosklardan gösterilir.
Kurtuluş Müzesi içerisinde; Karikatürler Odası, Gösterim Odası, Gazeteler Odası, Strateji Odası ve Fotoğraf Arşivleri Odası gibi çeşitli bölümler bulunur. Ayrıca Selfie Odası adından da anlaşıldığı üzere, müze ziyaretçilerinin mevcut arka plan ile kendi özçekimlerini yapabildikleri bir bölümdür.
Müze Pazartesi dışında her gün, 10.00 – 17.00 arasında ziyarete açıktır. Müze giriş ücretleri; yetişkinler için 7 TL, indirimli 4 TL’dir.
Atatürk Lisesi
1933 yılında Hükümet konağı olarak yapılan bina Eskişehir Lisesi’ne verilmiş; böylece lise 1934-1935 ders yılı başında yeni binasına taşınmıştır. Halen kullanılmakta olan bu binanın temeli İstiklal Savaşı’ndan çok önce atılmış, fakat savaş yıllarının sıkıntısı içinde tamamlanması çok uzun sürmüştür. 1961 yılında adı Atatürk Lisesi olmuştur.
Taşbaşı Çarşısı
Taşbaşı Çarşısı, şehir halkının alışveriş için tercih ettiği şehir merkezinde bir çarşıdır. Çarşının içerisinde bulunan dükkanlar, bölgeye klasik bir Anadolu çarşısı görünümü verir. Taşbaşı Çarşısı, bir nokta.
Ayrıca bu tarihi çarşı çevresinde; Hamamyolu Caddesi, İki Eylül Caddesi ve Reşadiye Camii gibi önemli yerleri de bulunduruyor.
Reşadiye Camii
Reşadiye Camii, Eskişehir’in en büyük camisi olan Osmanlı mimarisinin en iyi örneklerinden biridir. Reşadiye Camii, Sultan Reşat tarafından 1916 yılında yaptırılan küçük ahşap caminin küçük gelmesi nedeni ile yerine, 1969 yılında Mimar Cevat Ülger tarafından yapılmaya başlanmış ve (mimarının 1977 yılında vefatından sonra) 1978 yılında tamamlanmıştır. Klasik Osmanlı Mimarisi ile yapılmış son camilerdendir, çünkü Mimarı Cevat Ülger’den sonra Osmanlı Mimarı ne yazık ki yetişmemiştir.
Odunpazarı’nda bulunan tarihi yapıya; “belediye”, “çarşı” ve “stadyum” tramvay durakları vasıtasıyla ulaşım sağlanır.
Porsuk Çayı ve Adalar Bölgesi
Porsuk Çayı, Eskişehir’de bulunan Sakarya Çayı’nın en uzun kolu.
Eskişehir haritasını incelediğinizde, Porsuk Çayı’nın şehrin birçok noktasından geçtiğinizi fark edersiniz. Bu doğa harikası, Eskişehir’i Eskişehir yapan da en önemli detaylardan. Halk daha doğrusu özellikle öğrenciler genelde Porsuk Çayı’nın geçtiği “Adalar” Bölgesinde vakit geçirir.
Porsuk Çayı civarında birçok kafe ve restoran da mevcut. Bölgeye ayırdığınız zaman dilimini, bahar ve yaz aylarına denk getirmeye gayret edin. Zira yılın bu dönemlerinde, bölgede gondol ve bot gezileri yapılıyor.
ETİ Arkeoloji Müzesi
ETİ Arkeoloji Müzesi; Eskişehir Odunpazarı’nda, Atatürk Bulvarı üzerinde bulunur. Geçmişi 1945 yılına dayanan müze, yakın bir zaman diliminde ETİ tarafından yenilendi.
ETİ Arkeoloji Müzesi’nde, Neolitik çağdan günümüze kadar gelmeyi başarmış pek çok eser yer alır. Bunlar; Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çanak çömlekler, süs eşyaları, heykel figürleri, mezarlar, sikkeler ve çeşitli günlük eşyalar şeklinde sıralanabilir.
Ancak ETİ Arkeoloji Müzesi’ni, diğer müzelerden farklı kılan bir detay var. Bu da müze alanında interaktif kısımların bulunması. Örneğin müze ziyaretiniz sırasında, Demirçağ’daki bir köy içinde at arabası kullanabiliyorsunuz.
ETİ Arkeoloji Müzesi, Odunpazarı’na 15 dakikalık yürüme mesafesinde bulunur. Ziyaret saatleri; yaz aylarında 08.00-19.00 iken, kış aylarında 08.00-17.00 Standart giriş ücreti ise 10 TL’dir.
Frig Vadisi
Eskişehir’in Sivrihisar bölgesinde yer alan Frig Vadisi de görülmeye değer yerler arasında bulunuyor. Frigyalıların 3000 yıl önce kayaları oyarak yaptıkları evleri ve büyük anıtları burada görebilirsiniz. Ayrıca vadi son yıllarda balon turizmi ile sık sık gündeme geliyor. Vadide Aslanlı Mabet, Gerdekkaya ve Himmet Baba Türbesi gezilecek yerler arasında.
Midas Anıtı (Yazılıkaya)
Frig kaya fasadlarının en görkemli örneğidir. Midas şehri platosunun kuzeydoğu eteğinde, öne doğru çıkıntı yapan kaya kütlesi üzerinde yer alır.
Anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerindeki Frigce yazıtta geçen Midai kelimesinden dolayı anıta bu ad verilmiştir. Yöre halkı ise üzerindeki yazıtlar nedeni ile anıtı, Yazılıkaya olarak adlandırmıştır. Doğuya bakan anıt 17.00 m yüksekliğinde, 16.50 m genişliğindedir.
Seyircek Kale
Dağlık Frigya’nın en yüksek tepesinde,ana kayaya oyulmuş Roma ve Bizans lahit tipi kaya mezarlarının yoğun olarak bulunduğu gizemli bir yerleşimdir.
Battal Gazi Külliyesi
Seyitgazi ilçesinde yer alan Battal Gazi Külliyesi de Eskişehir’de gezilecek yerler arasında bulunuyor. Külliye içinde gezilecek yerler çok fazla. Çünkü tam 16 bölümden oluşuyor. Bu bölümler Zikir Odası, Kırklar Odası, Halife Meydanı, Ekmek Evi, Aşevi, Bektaşi Dergahı, Çoban Baba Türbesi, Semahane, Çilehane, Kesikbaşlar Türbesi, Mihaloğlu Ahmed ve Mehmed Beylerin Kabirleri, Seyyid Battal Gazi Türbesi, Ayni Ana, Ümmühan Hatun Türbesi ve Mescidlerdir.
Melik Gazi Türbesi
Malatya’da vefat eden (1134) Emir Gazi’nin cenazesi, Kayseri’ye getirtilerek burada Pınarbaşı ilçesi Pazarören nahiyesinin Melik Gazi köyünde sağlığında yaptırdığı türbeye defnedilir.
Eskişehir ile olan bağlantısı nedeniyle bazı yerel kaynaklar ve söylenceler O’nun Seyitgazi nahiyesinin Arabviran Karyesiyle Çukur Ağıl Karyesi arasında bulunan bir toprak kale civarında vefat ederek (H 529, M/1134) defnedildiğini kaydeder. Eskişehir’deki Melik Gazi adına izafe edilen tekke bir makam tekkedir. Türk ve İslam kültüründe kahramanlıklarıyla büyük izler bırakmış olan kimliklerden Melik Gazi’nin bu bölge içinde bu manada anıları hala tazedir. Burada gömülü olmasa bile onun kutlu adı için bir tekkenin kurulmuş olması yöre insanının dini inançlarının köklerinin yanında milli benliğin oluşturulmasında da son derece önemli bir hareket noktasını oluşturur. Melikgazi ( Melekgazi ) Türbesi Seyitgazi ilçesi, Doğançayır köyündedir.
Hüsrev Paşa Camii ve Külliyesi
IV. Murat’ın vezirlerinden Hüsrev Paşa tarafından 1631-1638 yılları arasında inşa edilen Menzil Külliyesi’nin en önemli yapısı olan cami, günümüzde sağlam ve kullanıma açıktır. Olasılıkla Bizans dönemine ait bir kilisenin üzerine inşa edilen cami, ters “T” (Zaviyeli) plan tipindedir. Dört yönde yarım kubbelerle desteklenen ortada büyük bir kubbe ile örtülüdür. 16 ve 17 yüzyılın mimari özelliklerini taşır.
Selçuklu Hamamı
1207 yılında Alaaddin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun tarafından yaptırılan Seyitgazi ilçesindeki, tarihi Selçuklu hamamı 2007 yılında ilçe kaymakamlığı öncülüğünde dünyanın ilk Bor ve Etnografya Müzesine dönüştürüldü.
740’lı yıllarda şehit düşen Seyit Battal Gazi; 1200’lü yılların başında o zamanın en büyük hükümdarlarından olan Gıyaseddin Keyhüsrev’in eşi, Alaaddin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun’un rüyasına düşmüştür. Ve Seyit Battal Gazi hazretlerinin Üçler Tepesi üzerinde mezarını bulmuş ve orada türbesini yaptırmıştır. Akabinde Ümmühan Hatun bir de hamam yaptırmıştır. Günümüzde bir kısmı etnografya müzesi, bir kısmı da dünyada ilk ve tek olan bor müzesidir.
Alemşah Kümbeti
Sivrihisar İlçesi Ulu Cami karşısında bulunan Selçuklu Sanatının Güzel Bir Örneği Alemşah Kümbeti, Melikşah tarafından şehit edilen kardeşi Sultan Şah için 1328 yılında yaptırılmıştır. İki katlı kare planlı bir yapı olup kesme taştan yapılmıştır. Yapımında yer yer tuğlalar da kullanılmıştır. Türbenin alt katında mumyalık bölümü bulunmaktadır. Mumyalığın kapı süslemelerinde Selçukluların çok sık kullandığı motiflere rastlanmaktadır. Bu bölüm 13 mermer kesme bloktan yapılmış olup her bölüm beş ayrı motifle bezenmiştir. Burada balık, geçme yıldızlar, geometrik geçmeler örgü ve çengel motifleri görülmektedir. Dıştan yuvarlak gövdeli türbenin üzeri içten kubbe, dıştan da piramidal bir külah ile örtülüdür.
Yunus Emre Türbesi
Eskişehir’in 115 km doğusunda Mihalıççık kazasına bağlı Yunus Emre (Sarıköy) köyündedir. İlk mezar 13. yy ait olup, 297 parselde kayıtlıdır. Daha sonra mezar podyum üzerindeki ikinci mezara , 3. olarak Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından mermer üzeri rumi palmet dekor işli lahit yaptırılarak monte edilmiştir.
Doğanlı Kale
Doğanlı Kale, Çukurca köyü yakınındadır. Uzaktan bakıldığında bir doğan başını andıran görüntüsüyle vadinin en dikkat çekici kaya yapısıdır. Kayaya oyulmuş yedi kattan oluşur. Katlar arasında geçiş kaya merdivenleriyle sağlanır. Mezar şapelleri ve depo olarak kullanılan mekanları dikkat çeker.
Eskişehir ‘de bir haftasonu için; genel gezi yazısına buradan ulaşabilirsiniz. https://www.gezenterlik.com/anadolunun-avrupai-sehri-eskisehir/
Eskişehir’de ne yenir? https://www.gezenterlik.com/bozkirin-baskentinin-lezzetleri/