Batum ‘da Görülmesi Gereken Yerler
Batum, Gürcistan’ın özerk cumhuriyeti Acara’nın başkenti olan Karadeniz kıyısındaki liman kentidir. Türkiye’ye yakınlığı sebebiyle de son zamanlarda oldukça popüler olan Batum, tarihi binaları ve renkli caddeleriyle tatil için oldukça uygun bir seçim.
Yeşilin ve Mavinin Buluştuğu Kent Batum’da Görülmesi Gereken Yerler
Piazza Meydanı
Adını İtalyanca “meydan” anlamına gelen Piazza kelimesinden alan bu yer, listenin tartışmasız ilk sırası. Özel günlerde halkın konser ve performans sanatları izlemek için bir araya geldiği bu meydan, aynı zamanda günlük rutinin de önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Piazza’daki onlarca restoran ve kafeden birinde oturup gelen geçeni izleyerek oldukça uzun zaman geçirebilirsiniz. Böylece hem Batum’un hem de Gürcistan’ın yaşayış biçimini görmek ve yerel tatlarını denemek için kendinize son derece sakin bir zaman yaratmış olursunuz.
6 bin metrekareyi kaplayan ve Avrupa şehirlerinden ilham alan bu meydanda hiç değilse bir kahve içmeden Batum’dan dönmeyin.
Batum Tiyatrosu
Batum’a vardığınızda eski ile yeninin muhteşem birlikteliğine de tanık olacaksınız. 1952 yılında inşası tamamlanan Batum Tiyatro Binası da, eski Batum mimarisine çok güzel bir örnek oluşturuyor.
Ilia Chavchavadze Devlet Tiyatrosu’na ev sahipliği yapan bina, adını edebiyat ve siyaset alanlarında öncü bir isimden alıyor.
Batum Tiyatrosu aynı zamanda Gürcü edebiyatı için de büyük öneme sahip. Tiyatronun duvarları tamamen edebiyatın önemli eserleri ile donatılmış durumda.
Tiyatro Meydanı
Hemen yanında bulunan Batum Tiyatrosu nedeniyle Tiyatro Meydanı olarak adlandırılan bu açık alana Neptün ya da Poseidon Meydanı denildiğini de duyabilirsiniz.
Çünkü alanın tam ortasında altın kaplama ile yapılan bir heykeli ve çeşme var. Deniz tanrısını konu alan heykel, geçimini yüzyıllar boyunca denizden ve limandan sağlayan Batum için oldukça önemli.
Tabii burada, tıpkı Piazza Meydanı’nda olduğu gibi bir İtalyan esintisi olduğundan da söz etmek gerekir. Ne de olsa Neptün Heykeli’nin orijinali İtalya’nın Bologna şehrinde, Nettuno Meydanı’nda yer alıyor.
Astronomik Saat
Batum’a gittiğinizde mutlaka fotoğraflamak isteyeceğiniz turist noktalarından biri bu olabilir. Eski Ulusal Batum Bankası’nın tepesinde yer alan Astronomik Saat yerli ve yabancı turistler için hayranlık uyandırıcı nitelikte.
Eğer daha önce Prag ya da Venedik’te bulunduysanız bu saatin bir benzerini görmüş olabilirsiniz. Astronomik Saat’i görebilmek için, Memed Abashidzade Bulvarı üzerine çıkmalısınız. Bulvarda aynı zamanda şehrin ünlü Medea Heykeli’ni de görebilirsiniz.
Alfabe Kulesi
2 bin yıllık alfabesi ile Gürcüce, dünyanın en eski alfabelerinden birine sahip. Dünyadaki 12 alfabe arasında gösteriliyor. Bu köklü alfabeye ithaf edilen ve üzerinde alfabeden harfler taşıyan kule ise 2012 yılında inşa edilmiş. 130 metre uzunluğundaki kule bir DNA sarmalını andırıyor.
Alfabe Kulesi, Batum’un turistik değerini artırmak için şehre yapılan en önemli yatırımlardan biri.
Kısa zamanda Batum’un simgelerinden biri haline gelen bu fantastik kulenin en üst katı 360 derece dönebilme kapasitesine sahip. Kulenin üst katı için restoran ve casino gibi projeler de var.
Ali ve Nino Heykeli
Batum heykel denince akla gelen şehirlerden biri. Ali ve Nino Heykeli de mutlaka görülmeye değer yapılardan biri. Bu heykel, Aşk Heykeli olarak da adlandırılıyor.
Kavuşamayan iki genci anlatan heykel hareketli olması ile ilgi çekici. 7 metre uzunluğundaki dev figürlerin tasarımı ise Tamar Kvesitadzade’ye ait.
Müslüman bir Azeri genci olan Ali ile Hristiyan bir Gürcü kızı olan Nino’nun hikayesi’ni daha önce duymuş da olabilirsiniz. Heykele ilham olan hikaye 1937’de yayınlanan bir romanda yer alıyor ve bir halk efsanesi olarak da biliniyor.
Özellikle akşam saatlerinde kırmızı ve mavi ışıklarla süslenen heykelin güzelliği iki kat artıyor.
Batum Limanı ve Fener Kulesi
Şehir için hem önemli bir gelir kaynağı hem de vazgeçilmez bir turist çekim noktası olan limanı görmeden Batum’dan dönmek de elbette söz konusu olamaz.
Limanda aynı zamanda 1882 yılında Fransız mühendisler tarafından inşa edilen, ilgi çekici bir deniz feneri de var. Hotel Kempinski yönüne hareket ettiğinizde Batum Fener Kulesi’ni görebilirsiniz.
Eğer limanı gezerken bir turist kafilesine denk gelirseniz, 1800’lü yıllardan bu yana transit geçişlere ev sahipliği yapan ve zamanla ücretli hale gelen limanın köklü tarihine kulak kabartmayı da ihmal etmeyin.
Batum Bulvarı
Dans eden suları ile renkli çeşmeler, heykeller, park alanları, yürüyüş yolları… Batum’un en hareketli ve en hayat dolu yüzünü 7 kilometre uzunluğundaki bu bulvarda görebilmeniz mümkün.
Bulvar boyunca sıralanan park alanlarının yapım tarihi 1800’lü yıllara kadar uzanıyor. Parkların içinde yapay göller ve hayvanat bahçeleri bile var. Bulvar’ın yenilenen yapıları ise Yeni Bulvar olarak adlandırılıyor ve kuzeyde yer alıyor.
Batum Bulvarı aynı zamanda, özellikle yaz aylarında oldukça hareketli olan Batum Sahili’ne uzanan yol üzerinde yer alıyor. Özellikle yürüyüş yapmaktan hoşlanıyorsanız, bulvar üzerinde yürümekten büyük keyif alacağınıza hiç şüphe yok.
Yol üzerinde Pisa Kulesi’ne benzer bir yapı gördüğünüzde de şaşırmamalısınız. Ne de olsa, Batum’daki İtalyan esintilerinin sayısı hiç de az değil!
Batum Sahili
Batum sahil şeridi çoğunlukla taşlık bir zemine sahip. Üstelik bölgede elbette Karadeniz iklimi hakim.
Nem seviyesi yüksek ve yılın büyük bölümü yağışlı günler hüküm sürüyor. Tüm bunlara rağmen, özellikle temmuz ve ağustos aylarında Batum’a geçtiğinizde son derece kalabalık plajlarla ve tamamen kapasitesini dolduran otellerle karşılaşabilirsiniz.
Sahil şeridinde özellikle araçla ilerliyorsanız, kıyıdaki her bir girintinin küçük de olsa şezlonglarla dolduğuna şahit olmanız kaçınılmaz.
Batum, Gürcistan için kesinlikle uygun bütçeli bir tatil merkezi. Türkiye sınırında Karadeniz sahili yolla bölünürken, Batum’da bu ayrım yok. Deniz ve plajlar halka yalnızca bir adım mesafede. Üstelik dilerseniz, son derece lüks otel zincirlerinin Batum’daki yatırımlarında da konaklayabilirsiniz.
Batum Botanik Bahçesi
Bahçe demenin çok büyük haksızlık olduğu bir yerde şimdi sıra… Batum Botanik Bahçesi, dünyadaki en büyük botanik bahçelerinden biri. Buraya orman ya da koru demek gerçekten de hata olmazdı.
Sınırları içerisinde 6 binden fazla bitki ve 2 binden fazla ağaç bulunan bahçe güzelliğiyle adeta büyülüyor. Her gün sabah 08.00 ile akşam 21.00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz botanik bahçesinde; sadece Gürcistan’a özgü bitki türlerini değil, dünyanın her yerinden getirilen birbirinden özel ağaç ve çiçekleri de bulabilirsiniz.
Himalayalar’dan Yeni Zelanda’ya, Avusturalya’dan Amerika’ya kadar dünyanın farklı topraklarından bitkiler bu bahçeye renk katıyor. Hem alan bu kadar geniş, hem de bitki örtüsü bu kadar sık olunca kaybolmamaya dikkat etmenizde fayda var!
Argo Teleferiği
Botanik Bahçesi’ne giden yol üzerinde sizi bekleyen önemli bir çekim noktası daha var. Argo Eğlence Merkezi, hem keyifli vakit geçirmek hem de şehri kuş bakışı izlemek isteyenler için ideal.
Deniz seviyesinden 250 metre kadar yüksekte bulunan merkez, Anuria Dağı’nda konumlanıyor. Eğlence merkezinde vakit geçirmeseniz bile, buraya giden yoldaki teleferik deneyimini mutlaka yaşayın!
Gündüz saat 11.00’den gece saat 00.30’e kadar günün istediğiniz her saatinde Batum’un bu özel manzarasına tanık olabilirsiniz.
Özellikle gece dışarı çıkmak istediğinizde, şehrin ışıklarıyla süslenen bu görsel şölenden mahrum kalmayın.
Ters Ev
İçerisinde çok fazla görülecek şey olmasa da, Batum’la anılan en keyifli mimari yapılardan biri kesinlikle “Ters Ev”. Bu evin bir Laz tarafından bulunduğu yere kondurulmuş olması, özellikle de Türkiye’den gelen turistlerin ilgisini çekiyor. 🙂 Gözlerinize inanamayacaksınız ama, bu bina resmen ters duracak şekilde inşa edilmiş!
Üzerindeki Lazca yazılardan da anlaşılabileceği gibi, şu anda restoran olarak hizmet veren bu yapıda keyifli bir yemek yiyebilir ve Laz mutfağının tadına bakabilirsiniz. Burayı daha çok öğle yemeği için tercih etmeniz uygun olur.
Chacha Kulesi
Tıpkı Ali ve Nino Heykeli ve Alfabe Kulesi gibi; Chacha Kulesi de Batum’un yeni dönemde değişen yüzünü vurgulayan yapılardan biri. Miracle Park ya da Türkçe çevirisi ile Mucize Parkı olarak adlandırılan alan içerisinde yer alıyor. Bu alanda Empire State, Pisa Kulesi ya da London Eye gibi dünyaca ünlü birçok eser kopyalanmış.
Chacha Kulesi ise, tanıdık bir mimari eserin birebir aynısı! Evet, Chacha olarak adlandırılan kule İzmir Konak Meydanı’nda yer alan Saat Kulesi’nin bir benzeri olarak tasarlanmış durumda. Türkler için Batum’un iki kat çekici bir turizm merkezi olduğundan daha önce söz etmiştik!
Chacha Kulesi’ni özgün kılan ise, buranın aynı zamanda bir içki çeşmesi olması. Her akşam saat 19.00’da Gürcülerin yerel içeceği olan Chacha 10 dakikalığına kulenin çeşmelerinden dökülüyor. Gürcülerin Batum’a ciddi bir turizm yatırımı yaptıklarını da bu vesileyle tekrar görmüş olacaksınız.
Ferris Dönme Dolabı
Mucize Parkı içerisinde yer alan London Eye kopyasından bahsetmişken, bu eğlenceli gezi noktasına bir başlık açmamak da olmazdı.
Orijinal adı Ferris Wheels olan dönme dolap, şehri yukarıdan görmek isteyenleri bekliyor. 55 metre yüksekliğindeki dönme dolapta yapacağınız 10 dakikalık seyir turu, hayat boyu unutmayacağınız bir deneyim olabilir.
Dönme dolap tam 250 kişilik ziyaretçi kapasitesine sahip.
Avrupa Meydanı
Eski Batum olarak adlandırılan bölgelerde insanın içini acıtan bir fakirlik ve sefalet ile karşılaşabilirsiniz. Ancak hem şehrin sonradan inşa edilen binaları hem de meydanları her zaman tertemiz ve düzenli. Bu bakımdan şehrin kafa karıştıracak şekilde değişen iki yüzünün olduğunu belirtmek mümkün.
Avrupa Meydanı da şanslı kesime dahil olan ve size kendinizi iyi hissettirecek olan yerlerden sadece biri. Bu şehir Avrupa’ya ve Avrupa mimarisine o kadar özenmiş ki, Medea Heykeli ile süslü bu meydana da Avrupa adı verilmiş.
Batum geziniz sırasında Avrupa Meydanı’nda kahve kokulu bir mola vermeyi ihmal etmeyin.
Virgin Mary Kilisesi
Gelelim bir gezinin olmazsa olmazları arasında yer alan kilise ziyaretlerine… Hem toplumdaki yeri çok önemli olduğu için hem de şehrin tüm mimari birikimi bu yapılara yansıtıldığı için kiliseler son derece ilgi çekici.
Bunlardan ilki olan Virgin Mary Kilisesi, 19. yüzyıla ait üç kubbeli dev bir yapı. Kilise şehir merkezine yalnızca yürüme mesafesinde, dolayısıyla bu Neogotik tarzdaki bu binaya gezinizde mutlaka yer verin.
Özellikle akşam saatlerinde kilise duvarlarına yansıtılan ışık oyunlarını da izlemek isteyebilirsiniz. Zaten oldukça ihtişamlı bir bina olan Virgin Mary Kilisesi, aydınlatmanın da etkisiyle giderek devleşiyor.
Orta Camii
Özellikle maneviyata önem veriyorsanız, Karadeniz’in öte yakasında ziyaret edebileceğiniz yegane cami ile karşı karşıyasınız.
Orta Cami, 19. yüzyılda iki cami arasında inşa edilmesiyle bugünkü adını almış ancak şu anda Batum’daki tek cami olarak kalmış durumda.
Günümüzde Batum’daki müftülük hizmetleri bu binadan yürütülüyor. Caminin Sovyet döneminde kapatıldığı ve 90’lı yıllarda yenilendiği biliniyor.
Ermeni Kilisesi
Ermeni Apostolik Kilisesi olarak da bilinen yapı, yine Batum’da görülmeye değen yerler arasında ilk sıralarda. Orijinalinin ahşap olması dikkat çekiciyken elbette şu anda mimaride restorasyon uygulanmış durumda.
Kilisenin tarihi 1873 yılına kadar dayanıyor. Hem 19. yüzyıl mimarisine hem de etnik grupların Sovyet rüzgarındaki geçmişine ilgi duyuyorsanız bu adresi mutlaka fotoğraf makinenizle birlikte ziyaret etmelisiniz.
St. Nicholas Kilisesi
Kiliselerde son durak, aşina bir isme sahip. Piazza Meydanı’nı ziyaret ettiğinizde meydana çok yakın konumlanan bu güzel binayı da mutlaka görmelisiniz.
Kilise tarihinin Osmanlı İmparatorluğu dönemine uzanması ilgi çekici. 1865 yılında tamamlanan yapıya, çan kullanılmaması şartıyla izin verildiği söyleniyor.
2012 yılındaki değişim ve yenileme çalışmaları ile kilise artık eski halinden de güzel. Ziyaretiniz Pazar gününe denk gelirse, aktif bir şekilde ibadete açık olan kilisedeki Pazar ayinini de görebilirsiniz.
Mtirala Ulusal Parkı
Batum için görülmesi gereken yerlerin büyük çoğunluğu şehir merkezinde yoğunlaşıyor. Bu da dünyanın her yerinden, farklı ulaşım araçlarıyla şehre gelen gezginler için büyük bir avantaj.
Ancak eğer Batum’da özel araca sahipseniz ya da araç kiralama şansınız varsa, bu kez şehrin dışına da açılabilirsiniz demektir.
Batum’a 25 kilometre mesafede yer alan Mtrala Ulusal Parkı, Batum’un akciğerlerini oluşturuyor. Burayı İstanbul’daki Belgrad Ormanı’na benzetebilirsiniz.
Tarih, kültür ve sanat ile dolu dolu bir Batum gezisinin ardından doğa ile kucaklaşmak hem size, hem de Batum gezisinde size eşlik eden sevdiklerinize de çok iyi gelecektir.