Oslo Gezi Rehberi
İskandinavya’nın 4. Büyük, Norveç’in ise en büyük şehri olan Oslo, yüksek refah seviyesi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir. Bir liman şehri olarak 1049’da kurulan ve daha önceki adı “Christiania” olan şehir; 1925 yılından itibaren Oslo adını almıştır. Oslo kelimesi, Lo deresinin denize karıştığı yer, dere ağzı anlamına gelir. 1925’teki kuruluşundan sonra ülkenin kültürel ve finansal olarak merkezi haline gelen kent dünyanın en pahalı şehirleri arasında yer alır. Tarihi boyunca birçok yangınla mücadele etmek zorunda kalan Oslo, sık sık yeniden inşa edilmiştir.
Haziran, temmuz ve ağustos aylarında Oslo’yu gezmek için en uygun zaman dilimidir. Yaz aylarında bol yağış almasına rağmen hava sıcaklarının uygun olması sayesinde bu aylarda gezi planınızı daha rahat uygulayabilirsiniz. Şehrin kültürel ve sosyal yapısını gözlemleyebilmek için 2 veya 3 günlük bir gezi planı yeterlidir.
Oslo’daki Festivaller
Şehirde yılın belli dönemlerinde birbirinden farklı konseptlerde festivaller düzenlenir. Özellikle müzik festivalleri ile dikkat çeken şehirde aynı zamanda farklı kültürel etkinlikler de vardır. Geziniz sırasında bu festivallerden birine katılarak eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
- Oslo Live Müzik Festivali (Haziran)
- Oslo Jazz Festivali (Ağustos)
- Oslo Rock Festivali (Ağustos)
- Bollywood Film ve Kültür Festivali (Ağustos)
- Oslo Uluslararası Film Festivali (Kasım)
Oslo’da Gezilecek Yerler
Oslo’da gezilecek yerler listenizi hazırlarken Norveç‘in başkentinin tipik bir liman yerleşiminden çok daha farklı özelliklere sahip olduğunu kolayca anlayabilirsiniz. İskandinavya’nın önemli şehirlerinden biri olması nedeniyle birçok kültürel ve tarihi yapıya ev sahipliği yapan Oslo’da gezebileceğiniz birçok nokta bulunuyor. Bunlardan bazıları;
Akershus Kalesi (Akershus Fortress)
13.yüzyıl sonlarında Kral 5. Hakoon’un emriyle inşa edilen kale, bir dönem idam cezalarının uygulandığı bir hapishane olarak kullanılmıştır. Günümüzde de askeri amaçlarla kullanılmaya devam edilen kalenin içerisinde Norveç Silahlı Kuvvetler Müzesi ve Norveç Direniş Müzesi de bulunur.
Viking Gemi Müzesi (Vikingskipshuset)
Oslo Üniversitesi bünyesinde bulunan Viking Gemi Müzesi aynı zamanda Norveç Halk Müzesi’nin bir parçası olarak hizmet veriyor. Bu müze Oseberg, Gokstad ve Tune kazı alanlarında ortaya çıkmış arkeolojik bulgulara ev sahipliği yapıyor. Viking Dönemi ile ilgili olarak en önemli parça, toprak altından bir bütün olarak çıkarılan Oseberg gemisidir. Yine bu döneme ait giyim eşyaları ve el aletleri de koleksiyonun önemli parçalarını oluşturuyor.
Karl Johans Caddesi
Eski yolların geçitlerle birleştirilmesiyle oluşturulan bu cadde, kentin sosyal ve kültürel yaşamının nabzının attığı noktalardan biridir. Başkentin ana caddesi, Merkez İstasyonu’ndan Kraliyet Sarayı’na kadar uzanıyor. Bu caddede alışveriş yapabilir, sokakları keşfe çıkabilir ve kafelerde vakit geçirebilirsiniz.
Kraliyet Sarayı (Royal Palace)
Yaz boyunca ziyaret edebileceğiniz bu saray, 19.yüzyılın başlarında Norveç Kralı 3. Charles’ın ikameti için inşa edilmiştir. 1849 yılında kralın ölümünden sonra tamamlanabilen saray, günümüzde de kraliyet ailesinin hizmetindedir. Slottparken isimli yeşil alan içinde bulunan saray yalnızca yaz aylarında ziyaretçi kabul ediyor. Sarayın önemli bölümlerini 1 saatlik rehberli turlara katılarak gezebilirsiniz.
Vigeland Sculpture Park
Gustav Vigeland isimli heykeltıraşın hayatı boyunca yaptığı 200 heykelin bir arada sergilendiği park, tek bir heykeltıraşın eserlerinin sergilendiği dünyanın en büyük parkı özelliğini taşıyor. 1949 yılında inşası tamamlanan parkın içerisinde, adını aldığı ünlü heykeltıraş Gustav Vigeland’ın imzasını taşıyan 212 eser bulunuyor. Ana kapı, köprü ve çocuk oyun alanı, çeşme, monolit plato ve hayat çarkı isimli 5 farklı bölümden oluşan bu parkta oldukça keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Opera Binası
Mimarisi ile göze çarpan Oslo Opera Binası, 2008 yılında kapılarını ziyaretçilerine açmış.
Fram Museum
Viking Gemi Müzesi’ne yakın konumda faaliyetlerini sürdüren kültürel tesis Fram Museum, 1936 yılında ziyarete açılmış. Müzenin kuruluş amacı, Norveçli kutup kâşifleri Fridjof Nansen, Otto Sverdrup ve Roald Amundsen‘i onurlandırmakmış.
Zaten tesise de bunu vurgulamak için keşif gezilerinde kullanılan ve döneminin en güçlüsü olarak anılan geminin adı verilmiş.
The National Gallery
Ülkenin en büyük geleneksel ve modern sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapan The National Gallery, 1837 yılında kurulmuş. İlk yıllarını Kraliyet Sarayı bünyesinde faaliyetlerini sürdürerek geçiren sanat galerisi, ilerleyen dönemde Ulusal Sanat, Mimari ve Tasarım Müzesi‘nin bir parçası haline gelmiş.
Web Sitesi: nasjonalmuseet.no
City Hall
Her yıl Nobel Barış Ödülü törenine ev sahipliği yapan City Hall, 1931 yılında inşa edilmeye başlanmış. Ancak yapı, II. Dünya Savaşı’nın beraberinde getirdiği ekonomik krizin etkisi ile 1950’de tamamlanabilmiş. Oslo Belediye Binası’nı yaz boyunca düzenlenen ücretsiz rehberli turlara katılarak gezebilirsiniz.
Oslo Katedrali
Belediye binasının ardından rotanızı, kentin simge yapıları arasında sayılan Oslo Katedrali‘ne çevirebilirsiniz. 1697 yılında bu yana kullanımda olan katedral, dini faaliyetler dışında halka açık etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Barok tarzı mimariye sahip yapı, görkemini büyük oranda 20. yüzyıla gerçekleştirilen çalışmalara borçlu. Bu çalışmaların başında 1936-1950 yılları arasında Emanuel Vigeland’ın imzasını taşıyan vitraylar geliyor.
Bünyesinde 18. yüzyıl eserleri de bulunan Oslo Katedrali’ni ziyaret ettiğinizde içerisindeki detaylar kadar hemen arkasındaki çarşı salonlarına da odaklanabilirsiniz. Bu sayede yerel kültürden izler taşıyan ürünlerden satın alma ve Oslo mutfağının en özel lezzetlerini deneme imkânı bulabilirsiniz.
Norveç Halk Müzesi
Tüm İskandinavya’da olduğu gibi Norveç’te de kırsal yaşam oldukça ilgi görüyor. Bu nedenle 1894 yılında kütüphaneci ve tarihçi Hans Aall önderliğinde kurulan Norwegian Museum of Cultural History, yani Norveç Halk Müzesi, yüzlerce yıldır ülkenin kırsal kesimine özgü gündelik yaşama dair ipuçlarının peşinde koşan gezginlerle dolup taşıyor.
Bygdøy‘de yer alan kültürel tesis, aynı zamanda ülkenin en büyük açık hava müzesi olma özelliği taşıyor.
Norveç Halk Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde, büyük kısmı 17. ve 18. yüzyılda inşa edilmiş 140’tan fazla yapıyı görebilirsiniz. Sami kültürünün detaylarına ışık tutan sergilerin düzenlendiği müzede ayrıca Gamlebyen adlı bölüme giderseniz 20. yüzyılın ilk dönemlerini yansıtan bir kasaba replikasında dolaşma imkânı bulabilirsiniz.
Nobel Barış Merkezi
Gezginlerin Oslo gezilecek yerler listelerine dâhil ettikleri bir diğer ikonik kültürel tesis ise Nobel Barış Merkezi. Yerel dildeki adı Nobels Fredssenter olan merkez, 2005 yılında Norveç kralının katıldığı bir törenle açılmış.
Eskiden Oslo West tren istasyonunun bulunduğu alan üzerine inşa edilen kültür merkezi, adından da kolayca anlayabileceğiniz üzere Nobel Barış Ödülü’ne ve temsil ettiği değerlere vurgu yapan etkinliklere sahne oluyor.
Astrup Fearnley Museum of Modern Art
1993 yılında ziyarete açılan Astrup Fearnley Museum of Modern Art, Renzo Piano’nun imzasını taşıyan yelken biçimli gösterişli binasında konuklarına görsel şölen yaşatıyor.
Oslo Fiyortu’nun manzarasını yansıtan binada sizleri bekleyen koleksiyon, ağırlıklı olarak 1980’li yıllarda Amerikalı sanatçılar tarafından üretilmiş eserlerden oluşuyor.
Holmenkollen Atlama Pisti ve Müzesi
Holmenkollen Atlama Pisti’nin temelinde bulunan Kayak Müzesi, 1923’te açılmış ve bu konuda dünyanın en eskisi. Burada kayak tutkunları, kayağın 4000 yıllık tarihine dair eserleri görecekler ve ilgili konulara dair yeni bilgiler keşfedecekler. Burada sergilenen en eski kayak takımının geçmişi 600 senesine kadar gidiyor ve başka yüzyıllardan da örnekler var. Çok çeşitli amaçlar için üretilmiş kayak takımlarını incelemek de mümkün.
Botanical Garden
Grünerlokka’dan bahsedildiğinde deneyimli gezginlerin aklına gelen ilk cazibe noktalarından biri olan Botanical Garden, 1814 yılında kurulmuş.
6,5 hektarlık alanı kaplayan bahçe, bir arboretum şeklinde tasarlanmış. Böylece bünyesinde barındırdığı binlerce eşsiz türü gözlemlemek çok daha kolay bir hal almış.
Oslo’da yaz aylarında en sık ziyaret edilen mekânlar arasında başı çeken Botanik Bahçesi’ne ulaştığınızda önceliği 1868’de inşa edilen Palmiye Evi ile 1876’dan kalma Victoria Evi’ne verebilirsiniz. Ardındansa Doğa Tarihi Müzesi‘ne geçebilirsiniz.