Verona Seyahat Rehberi
Kuzey İtalya‘nın her daim popüler tatil destinasyonlarından biri olan Verona, kültürü ve tarihi ile ziyaretçilerini büyülüyor.
Efsane aşk hikayesi Romeo ve Juliet’in aşkının şehri olarak bilinen, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiş Verona aslında oldukça küçük bir yer.
Juliet’in Evi
William Shakespeare’in ünlü Romeo ve Juliet oyununda adı geçen sevimli ev Verona’da adeta turist akınına uğrayan yerlerin başında geliyor. Evin balkonu ise fotoğraf çektirmek isteyen gezginlerin gözdesi.
Juliet’in evinin hemen önünde bulunan heykelle fotoğraf çektirmek ise tam bir Verona klasiği. Heykelin eline dokunmanın şans getirdiğine inanılıyor.
Erbe Meydanı
Şehrin en popüler noktalarından biri Erbe Meydanı. Bu meydanda bulunan ve dönemin nüfuslu ailelerinden Lamberti’lerin yaptırdığı Lamberti Kulesi’ne çıkarsanız şehre tepeden bakabilirsiniz.
Bir zamanlar Roma forumunun bulunduğu alan üzerine kurulu Piazza delle Erbe; kentin mimari açıdan en görkemli binalarına, trend kafelere ve çeşitli ürünlerin satışının yapıldığı dükkanlara ev sahipliği yapıyor.
Asırlardır kentin sosyal hayatının merkezinde yer alan Erbe Meydanı‘nın çevresini saran binalar arasında en yoğun ilgiyi kuzey taraftaki Palazzo Maffei görüyor. Gardello Tower, Casa dei Mercanti ve Madonna Verona isimli çeşme, kentin bu kesiminde görülmesi gereken diğer yapılar olarak sıralanıyor.
Verona Arenası
Verona Arenası veya orijinal adı ile Arena di Verona bu romantik İtalyan şehrinde mutlaka görülmesi gereken eserlerden. Verona Arenası, birinci yüzyılda İtalya’nın Verona kentinde inşa edilen bir Roma amfi tiyatrosu. Bugün hala kullanılmaktadır ve orada verilen büyük ölçekli opera performansları ile uluslararası üne sahiptir. Türünün en iyi korunmuş en özgün, antik yapılarından biridir.
Geçmişte olduğu gibi bugün de gösterilere ev sahipliği yapan arena 30 bin kişi kapasiteli.
Castelvecchio
Orta Çağ’da kente hükmeden Scaliger hanedanı tarafından 1354-1376 yılları arasında inşa ettirilen Castelvecchio, günümüzde çeşitli dönemlere ait sanat eserlerinin sergilendiği bir müze olarak kullanılıyor.
Adige Nehri’nin kıyısında inşa edilen bu eski kale kırmızı renkli tuğlalarıyla ve heykelleriyle şehirde mutlaka görülmesi gereken yerlerden…
Santa Anastasia
Bir benzeri Venedik’te bulunan kilise hayranlık uyandıran tarihi atmosferi, freskleri ve harika işlemeleriyle şehrin görülmesi gereken yapıları arasında yerini alıyor.
Porta Borsari’yi bir zamanlar Postumio Köprüsü’ne bağlayan Roma yolunun üzerindeki Santa Anastasia Bazilikası, 1290 yılında Dominikanlar tarafından inşa edilmiş. Santa Anastasia’nın dış duvarları, çeşitli dini olayları anlatan panellerle süslenmiş. Ancak bu paneller sadeliği hiç bozmamış. İç kısımda ise konukları çok daha görkemli bir görünüm karşılıyor. Kırmızı Verona mermerinin kullanıldığı bu bölüm, sütunlarla birbirinden ayrılmış üç koridordan oluşuyor.
Via Mazzini
Kentin alışveriş konusunda bünyesinde barındırdığı zenginliği keşfetmek isteyenlerin öncelik vermelerini önereceğimiz yer ise Via Mazzini. Adını 19. yüzyılda yaşamış siyasetçi ve aktivist Giuseppe Mazzini’den alan cadde, Bra ve Erbe meydanlarını birbirine bağlıyor.
Şehrin iki hareketli meydanını birleştiren yol boyunca sıralanan mağazalarda alışveriş yapabilir ve keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Ekstra: Garda Gölü
Eğer doğal güzellikleri keşfetmekten hoşlanıyorsanız Verona tatiliniz sırasında zamanınızın bir kısmını İtalya’nın en büyük gölü Garda’ya ayırabilirsiniz.
Kentin güneybatısında yer alan göl, son buzul çağında oluşmuş. 2.350 kilometrekarelik alanı kaplayan doğal oluşumun çevresinde, kırsal yaşamı gözlemleme olanağı bulabileceğiniz birçok küçük yerleşim bulunuyor.
Garda’ya kent merkezinden çeşitli ulaşım yöntemlerini kullanarak günübirlik seyahat edebilirsiniz. Alternatif olarak çevresindeki otel ya da tatil köyü seçeneklerinden birinde rezervasyon yaptırıp daha uzun süre burada zaman geçirebilirsiniz.